Altılı Masa’da yaşanan ‘depremin şifreleri…’

 Bugün siyaseten önemli bir gün.

İktidarı da, muhalefeti de, partilisi de partisizi de kararsızı da bugün ne olacak diye merakla beklemekte.

Aslolan ne?

Kulis Bey, kulağımıza çok önemli bazı bilgiler fısıldadı.                                                           Ankara’da siyaset hiç olmadığı kadar hareketli.

Taşlar yerinden oynadı, saflar yeniden tutuluyor,

ittifaklar da ise adeta yeniden dizayn edilecek türden bir hava esiyor.

Her şey masayı terk etmeyle başladı.

Asıl olan ise, Milet İttifakı’nda ‘deprem’ etkisi yaratan gelişme.                                                      Peki, Altılı Masada yaşanan depremin şifreleri nedir?

Ve… masayı terk etmenin faturası kime…

Bundan önce ki yazımda acizane bir uyarıda bulunmuştum.

Akşener daha masayı terk etmemiş,

Millet İttifakın’da son zamanlarda yaşananlara işaret ederek demiştim ki;

“çanlar Millet İttifakı için çalıyor”

Cümlemin devamında da

Milletin demokrasi talebi zay edilmemeli” uyarısı yapmıştım.

İttifak yapanların, öncelikle kendi aralarında demokrasi olgunluğu tesis etmeleri gerekmez mi.

Yazımın son cümlesi de;

Aksi halde, “Millet sizi Çağırmaz” bilesiniz.”

Şimdi söz konusu zihnimizi kurcalayan sorular neler bakalım.

*-Masayı terk etmenin faturası kime yazıldı, ya da yazılacak.

*-İttifakta ki deprem şifreleri neler.

*-Akşener, partideki ‘şahin’ kanadının etkisi mi ağır bastı.

*-Yoksa, ‘görevden ayrılmalara neden olan sürecin bir faturasını mı koydu masaya’ diye sorgulamak gerekmez mi.

*-Hatta, analiz edilmeye muhtaç çok daha derinlerde olan ve bugüne kadar sır gibi saklanan bambaşka argümanlar mı söz konusu.

Belki de yaşanan depremin fay hattı ve şifreleri tam da bu cümlede saklı.

Yoksa asıl soru (lar) ne?

Mesela, işin özü, özeti, şifresi ve olası faturası şu kısa soruda gizli olabilir mi?

“Akşener sadece Kılıçtaroğlu’nun adaylığına mı itirazı nedeniyle masadan kalktı”

Sanmıyorum. Başka argümanlar da söz konusu olamaz mı?

Ne dersiniz.

 

Şimdi zamanıdır.

Kulis Bey’in Ankara izlenimlerine bir azcık kulak verelim.

Biliyorsunuz, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve İyi Parti Lideri Meral Akşener, geçtiğimiz hafta içerisinde iki saat süren ikili özel görüşme yapmıştı.

Akşener o görüşmede Milet İttifakı’nın vücut bulmasında iki ana aktör olarak;

1-Kılıçdaroğlu’na (Siz Cumhurbaşkanı olursanız) Ben tek yetkili Cumhurbaşkanı Yardımcısı olmalıyım demiş midir,

Güçlü bir ihtimaldir, neden olmasın.

Başka;

2-Bakanlıkların tamamının CHP ve İYİ Parti arasında eşit dağıtılması,

3-Görev ve yetkilerin de yine CHP ve İYİ Parti kadrolarıyla yapılması gerektiğini,

4-İiyi Parti, Milletvekili listelerinde sadece İYİ Partili adayların yer alacağını,

5-İttifaktaki diğer parti liderlerinin ve gösterecekleri milletvekili adaylarının tamamının CHP listelerinden gösterilmesini,

6-İdari kadrolarda diğer partilere alt kademe görevlerin verilebileceğini,

Daha sı da olabilir.

Mesela;

Seçim ve saha çalışmalarında da, İYİ Parti olarak, ittifaktan bağımsız parti stratejilerinin rahat ve serbest yürütülmesi gibi talepleri kati bir surette ve ısrarla Kemal Kılıçdaroğlu’a bildirmiş olabilir mi.

Bu ve daha bir çok benzer türden sorular cevap beklemekte.

 

Bugün siyaseten önemli bir gün.

İktidarı da, muhalefeti de, partilisi de partisizi de kararsızı da bugün ne olacak diye merakla beklemekte.

Ülke siyaseti, belki de seçime gidilen bu süreçte, çok daha önem arz eden ciddi bir viraj alacak.

Zira; Mevcut ittifakların yeniden şekillenmesi söz konusu olabileceği gibi, olası yeni ittifakların dahi gündeme gelmesi de imkan dahilinde gözüküyor.

Böyle bir sürecin başaktörü kuşkusuz İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener…

Yalnız değil elbette. Altılı Masa etrafındaki Millet ittifakı bileşenleri olarak CHP, Saadet Partisi, DEVA, Gelecek Partisi ve Demokrat Parti liderleri sürecin yaşanmasında senaryo kapsamındalar.

Meral Başkanın, ani çıkışı, ‘Altılı Masada Deprem’ yaratırken, doğrusu siyaseti de adeta toz dumana kattı.

Ardından, neredeyse söylenmedik söz, yapılmadık yorum, açıklanmadık çözüm sunulmadık öneri ve uyarı kalmadı.

Çok berrak ve gerçekçi yorum Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Çünkü biz bunun böyle olacağını, aylarca önce zaten söylemiştik’

Yaşanılanları ‘üç kelimeyle’ özetlemişti.

“Oturdular, konuştular ve dağıldılar”

Aslolan buydu.  “Öyle oldu mu şu anda? Oldu”

Aslında bu sözler, millet ittifakı içerisinde içten içe kaynayan kazanın taştığına işaret ediyordu.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Taşlar yerine oturacak” sözlerine de bir gönderme yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan “Bunlar eteklerindeki taşları döksünler. Onların döktüğü taşları bizim toplamak gibi bir niyetimiz yok” sözleri de, olası taleplere karşı kapıların kapalı olduğu şeklinde yorumlandı.

Bu Yazı İçin Ne Düşünüyorsun?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  1. DİNÇER AYDIN GÜNCELBURSA Altılı Masa’da yaşanan ‘depremin şifreleri…’ için yorumda bulun

    Altılı Masa’da yaşanan ‘depremin şifreleri…’ için henüz bir yorumda bulunulmamış! Hemen üst alanda bulunan formu kullanarak Altılı Masa’da yaşanan ‘depremin şifreleri…’ için ilk yorumu yapabilirsin.